Toygun ATİLLA
Abdülkadir Selvi “Erdoğan ne mesajlar verecek ? Değişim başarılacak mı?” başlıklı köşe yazısında
“Osman Kavala’nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye’ye ne yararı var ? AK Parti’ye ne fayda sağlıyor ?
Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor. Yeniden reformcu kimliğine dönmüş bir AK Parti ve Avrupa Birliği hedefine yürüyen bir Türkiye. Görün o zaman ekonomi nasıl coşar. AK Parti’yi AK Parti yapan bu oldu. Formül net; ekonomiyi büyüt, özgürlükleri genişlet” dedi.
ÇOK TARTIŞILAN YAZI VE UNUTULAN ARŞİV
Abdülkadir Selvi’nin bu yazısı sosyal medyada hem gazeteciler hem de siyasetçiler tarafından çok tartışıldı. Yazıya da bir sürü anlam yüklendi.
İlgiyle izledim tartışmaları.
Toplumsal hafıza derinliğimizin sığlığını üzülerek kaydettim.
Öyle ya,
Abdülkadir Selvi tüm bunları yeni söylemiyordu ki, 2019’daki kaybedilen yerel seçimler sonrası yazdığı köşe yazısında da benzer vurgular vardı.
Şimdi gelelim bugünkü yazıya, bende çağrıştırdıklarına ve 5 yıl öncesine…
SANA SÖZ BAHARLAR GELECEK
Abdülkadir Selvi’nin bugünkü köşe yazısının içindeki, “Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor.” cümlesini görünce CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası sırasında kullandığı, Levent Yüksel’in Tuanası (Sana söz, yine baharlar gelecek) şarkısını anımsadım, şarkıyı mırıldandım.
Sevgili Abdulkadir Selvi de sanırım şarkıyı anımsayacaktır.
“Sana söz, yine baharlar gelecek
Sana söz, umut bitmeyecek.
Söz, söz…
Sana söz, birbirini incitmeyen, farklı olanı olduğu gibi seven, sayan; uzaklaşan değil, kucaklaşan bir Türkiye.”
2019’DA İKLİMİN DEĞİŞECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİ
Abdulkadir Selvi, 1 Ekim 2019’da Hürriyet’te kaleme aldığı yazısında da , “Bahar özlemini” dile getirmiş, Osman Kavala konusundaki tavrını ortaya koymuş, AK Parti’de değişimin Osman Kavala ile birlikte oluşacağı işaretlerini vermiş, niyetini beyan etmişti.
Ancak aradan geçen yıllar içinde Abdulkadir Selvi’nin o yazısında da işaret ettiği beklentiler oluşmadı.
Sevgili Selvi’de “Başka bahara” dedi.
Abdulkadir Selvi tam da baharı yaşadığımız şu günlerde, “değişim şart” “liberal politikalar” ve “özgürlük” dileğini seslendirdi. Seçimden sonra bile sert ifadeler kullanmaktan geri durmayan Selvi, değişimi “Osman Kavala” açısından öne çıkardı.
Şimdi bir geçmişe dönelim ve Abdulkadir Selvi’nin 2019’da “Değişim başlıyor mu? ” başlıklı yazısında, Türkiye’nin ekonomi alanında koyduğu hedeflere ulaşabilmesi için ‘yeniden reformcu kimliğine dönmesi gerektiğini” söylediği yazısındaki o bölümü okuyalım.
“Hak ve özgürlüklerin genişletilmesi denildiğinde bunların toplum tarafından hissedilmesi gerekiyor. Aynen sıcak ve soğuk gibi. O nedenle reformcu sürecin ilk yansımasının Osman Kavala davasına olmasını bekliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul seçimlerinden sonra yeni siyaset tarzını “Kucaklayıcı politikalara devam etmek lazım. Hem AK Parti açısından hem de Türkiye’deki demokrasiyi geliştirme açısından önemli buluyorum” diye açıklamıştı. Kucaklayıcı siyasetin ilk adımı neden hak ve özgürlüklerin sınırlarının genişletilmesi olmasın?
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sunduğu ekonomi programının başarılı olabilmesi için de Türkiye’nin yeniden reformcu kimliğine dönmesi gerekiyor. Buna dışarıdan ziyade içeride ihtiyacımız var. Hem de hava gibi, su gibi…
Sezen Aksu, bestelediği Kemal Burkay’ın ünlü şiirinde nasıl haykırıyordu: “İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse…”
BU SEFER BAHAR GELECEK Mİ ?
Gördüğünüz gibi, Abdulkadir Selvi, 2019’dan beri “iklimin değişmesini” ve “baharın gelmesini bekliyor”
Bakalım bu sefer Abdulkadir Selvi’nin beklediği bahar gelecek mi ?
Tam yazıyı bitirecekken aklıma bu seferde o meşhur şarkı takılıyor, “Baharı bekleyen kumrular gibi…”
patronlardunyasi.com